arama

Cuma, Aralık 29, 2006

Masam: 4 Aralık 2006

Her ne kadar bu fotoğraf 4 Aralık tarihinde çekilmiş olsa da üzerinden 25 gün geçmesine rağmen masam hala aynı dağınıklıkta. Tabi bu masam da hiç bir değişimin olmadığı anlamına gelmiyor. Üzerindei şeyler sürekli değişiyor. Ama doluluk baki.
Bu ufacık fotoğraftan ve şu durum söylemimden bir sonuca varıp, saptamaya doğrulmak istemezdim ama son bir kaç yıldır hayatımın masama benzediğini belirtmekten kendimi alamayacağım. Ben de masam gibi sürekli dolu oluyorum ama masamın üzerindekiler gibi beni de meşgul eden şeylerin genel olarak değerleri yok. Kendimi boş şeylerle oyalıyor ya da oyaladığımı zannediyor ve masamı da bu şeylerle dolduruyorum ya da doldurduğumu zannediyorum.

Masa ilişkisi kaçınılmazdı; çünkü biz masada çalışmamız gerektiği vurgulanarak büyüdük.

Benim sorunum da temelde çalışma ile ilgili.

değil mi?

Salı, Aralık 26, 2006

hafif müzik

Aradan tam bir yıl geçti. Geçen sene 5 Aralık'da piyasaya çıkmıştı solda gördüğünüz bu albüm. Bence 2006'nın en iyi Türkçe Rock albümüydü. (Sonra pinhani geldi ama o ayrı hikaye.) Bu, övgüye değer albümü uzunca bir süre dinledim. Hatta doğru anlamıyla ifade etmek gerekirse uzunca bir süre sadece bu albümü dinledim. Ama bir yerden sonra doğal olarak önce dinleme sıklığımı azalttım, ardından da albümü dinlemeyi bıraktım. Ve albümün yarattığı büyük hareketlilik benim için bittiğinde Vega yine "Bu Sabahların BirAnlamı Olmalı"yı çağrıştırıyordu bana.
Neden sonra geçen cuma gecesi Adana'ya giderken, yanıma dinlemek için yol albümlerim Koray Candemir - Sade ve Aylin Aslım - Gülyabani ile birlikte Vega - Hafif Müzik'i de aldım. İçimde büyük bir Sokaklar Tekin Değil dinleme arzusu yükselmişti. Anlam veremiyordum. Daha doğrusu verebiliyordum ama bu anlamı burada paylaşma isteğim olmadığı için şu anda yalan söyleme yolunu seçiyorum. Zaten yazı için önemli şey de bu anlam değil. Aslında belki o. Yazıyı gereksiz yere biraz daha uzatacağım, sevgili okur kusura bakma ama bu yazının başlıkları (tag) arasında neden Ben ve Yaşam olduğu sorusu sorulursa cevabın bu "anlam"dan geçtiğini bilmeni isterim. Her neyse tahmin edebileceğiniz üzere yolculuk boyunca durmadan bu albümü ve özellikle Sokaklar Tekin Değil adlı şarkıyı dinledim. Hatta yetmezmiş gibi dönüş yolculuğunda da aynı eylemi gerçekleştirdim.
Bütün bunlar da yetmezmiş gibi Ankara'ya vardığımdan beri de albümü dinliyorum. Hatta inanır mısınız sayın okur bilmem ama size bu satırlar yazarken de albümü dinlemekteyim. Belki bu sadece bana has bir durum değildir, sonuç da dün adaşın kişisel iletisinde de "yüzü suyu hürmetine bi gel aşkın.." yazıyordu. Belki herkesin Vegası daha da ötesi Hafif Müzik'i gelmiştir. Eğer öyleyse benden tavsiye: 1.Elimde değil 2.Yok 3.Sokaklar tekin değil sonra tüm albüm sonra aynı 3lü tekrar. Albüm daha bi güzel oluyor:)

Pazartesi, Aralık 25, 2006

bir zamanlar ömer hayyam diye biri varmış, iyi ki!

Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alsın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!
Yanlız bilgili olmak değil adam olmak;
Vefalı mı değil mi insan, ona bak.
Yücelerin yücesine yükselirsin
Halka verdiğin sözün eri olarak.
Benim halimden haber sorarsan,
Bir çift sözüm var sana, yürekten:
Sevginle gireceğim toprağa,
Sevginle çıkacağım topraktan.
Şu dünyada üç beş günlük ömrün var,
Nedir bu dükkanlar, bu konaklar?
Ev mi dayanır, bu sel yatağına?
Bu rüzgarlı yerde mum mu yanar?
Barış istemiyorsa Felek, işte savaş;
İster serseri deyin bana, ister ayyaş;
İşte şarap, duruyor ortada, kıpkızıl;
İçmeyen taşa çalsın başını, işte taş!


Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?
Ben haramı helalı karıştırmam:
Seninle içilen şarap helaldir,
Sensiz içtiğimiz su bile haram.

Ömer Hayyam
Türkçesi: Sabahattin Eyuboğlu

Pazartesi, Aralık 04, 2006

Aralık

Aralık ayı da geldi ve benim içimde bir şey yapmayı unutmuşum gibi bir his var. Ne olaki acaba?