Pazar, Kasım 02, 2025

The Diplomat ve videoları üzerine

dkdt: 02.11.2025

Bu haftasonu Büşra'nın önayak olmasıyla The Diplomat isimli Netflix dizisine başladık ve ilk iki sezonunu tabiri caizse binge watching yaparak bitirdik. Dizi, yer yer "yok artık" dedirtse de bölümleri ardı ardına açmaya sebep olacak kadar merak uyandırıcı ve tempolu bir şekilde ilerliyor. Senaryosunda çokça tekrarlayan bir kavram ile ifade etmek gerekirse, sıkça pivot yaparak ilgiyi canlı tutuyor da diyebiliriz sanırım.

kaynak: Netflix

Dizinin yaratıcısı Debora Cahn'ın kariyerinin The West Wing'de senaristlik ve yapımcılık yaparak başlamış olmasının, Aaron Sorkin'i hatırlatan uzun ve karmaşık cümlelerle kurulu tempolu konuşmaların dizde bolca yer almasına etkisi olmuştur diye tahmin ediyorum.

Benim diziden haberdar olmamı sağlayan ise ABD Dışişleri Bakanlığı'nın diziyle ilgili bir fact-check videosu yayınlamasıydı. Sonradan bakınca gerçek diplomatlara diziyle ilgili bu tarz videolar hazırlatan tek şöhretli kurumun bu olmadığını da gördüm. Aşağıdaki listede ilk değindiğime ek olarak, dizini başladığı mekan olan ABD'nin Londra Büyükelçiliği'nin, dizide bolca yer alan Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı'nın, Amerikan kariyer diplomatlarının membaı olan Georgetown Üniversite'sinin ve son olarak yeni sezonuyla ilgili olarak Münih Güvenlik Konferansı'nın hazırladığı videolar var. Herbirinin farklı motivasyonlarla hazırlandığını düşündüğüm bu yüksek profilli videoların çoğunun görece az ilgi görmüş olması ise bence şaşırtıcı. Ben özellikle BK Dışişleri Bakanı'nın videosunun daha fazla izlenmiş olması gerektiğini düşünüyorum.

Dizinin yayınlanmaya başladığı dönemde ABD'nin Londa büyükelçisi olan Jane Hartley'in dizi hakkında konuştuğu küçük videonun alındığı yer ise dizinin podcasti imiş. Bu yazıyı hazırlarken haberdar olduğum, hazırlayanın Lordlar Kamarası üyesi İskoçyalı bir kadın olmasının da ilgi çekici bir detay olduğunu düşündüğüm, ama henüz dinlemediğim bu podcasti de şuraya koyalım. Dizilerin promosyonunda podcastlerin aldığı rolün arttığını görmekle ilgili bir yerlerde bir şeyler söylemiştim sanırım ama bu kısa yazıyı daha dağıtmamak adına bu konuyu eşelemeyi şu güncel örnekle birlikte, uzatmadan, burada bırakıyorum.

Merhaba ben Büşra. Dizi ile ilgili bir yorum da ben bırakmak istedim. Dizi ilk bölümden son bölüme kadar yüksek tempoda ilerliyor, ve Newsroom kadar olmasa da benim için takip etmesi son derece keyifli bir dizi oldu. Sanırım dizi boyunca beni en çok etkileyen, neredeyse her bölümde ana karakterler hakkında fikrimin olumlu ve olumsuz şekilde değişmesi oldu. Ki bunun da dizinin adıyla *diplomat* ne kadar uyumlu bir şekilde ilerlediğini de gösteriyor.

spoiler vermeden nasıl söyleyebilirim bilmiyorum ama dizinin 2.sezonunun sonlarındaki Hal, Grace Penn ve Katein yemek sahnesi uzun zamandır izlediğim en iyi şeydi.

Yine üzülerek asla diplomatik ve duygularını işine karıştırmayacak biri olamayacağımı da bana gösteren bir ayna oldu diyebiliriz. Emre ile aynı sahneyi tekrar izlediğimizde, Onun benden çok daha farklı bir şekilde olayı çözmesi de tuz biber oldu. Umarım 3.sezon daha da iyi olur ve Allison Janney sen ne mükemmel bir oyuncusun. The Helpde ayrı, Palm royalde ayrı, burda ayrı hayran oldum.

Bana yakışır şekilde bitireyim: söyleyeceklerim bu kadar iyi günler.kedi