İnsan bazen kendisine yüksek sesle bir şeyler ifade etme gereği duyar. Toplum içinde yapılması halinde "kendi kendine konuşma" olarak değerlendirilip, yapanın deli yaftası yiyeceği bu eylem bana göre gayet doğaldır. Mesela geçenlerde kendime "Ben, neden uykuyu bu kadar çok seviyorum" dedim. Ortada çok uyuduğumla ilgili bir gerçek vardı ve bunu kendime ifade etmem gerekiyordu. Bu gerçeği daha önce pek çok ifade yöntemiyle kendime iletmeye çalışmışımdır belki, belki de ilk olarak bu yöntemi denemişimdir. Bu sıra önemli değil, önemli olan bunun yani "kendi kendine konuşmak" diye tabir edilen davranışın, insanın kendine bazı bilgileri vermesi için çok önemli bir yöntem olması. Bu özel örnekte de benim bu aralar çok uyuduğum, önemli olan önerme. Deli olmamam bunun yanında çok ciddi bir önem taşımıyor.
Zeten bu önem sıralaması yüzünden bu yazının girişi bu şekilde yapıldı. Çünkü benim asıl yazmak istediğim, toplumda kendi kendine konuşmanın hoş görülmemesi durumu değil, bunu kendi çapımda incelerken verdiğim örnekteki çok uyumam sorunu.
Uyuyorum, sürekli uyuyorum. Yani bir iş yapmadığım zamanların çoğu yatağımda geçiyor. Son iki haftadır bu durum biraz düzelir gibi olmuştu ancak yukuarıda verilen örnekte de görüldüğü gibi her an bir geri dönüş olabilecekmiş gibi duruyor. Hatta ben bu yazıyı yazmaya yazının altında göreceğiniz tarihte başlamış olsam da bu yazının tamamlanması 14 Nisan 2007, Cumartesi gününü buldu ve uyuma isteğim bu tarihli yazacağım yazıda belirteceğim durumların oluşmasına ve dolayısıyla o (bundan sonra yazacağım ilk yazı) yazının yazılamasına sebep oldu.
Artık yazının içindeki tarihleri de ele verdiğimize göre olayı daha örneksel bir dille inceleyebiliriz. Mesela bugün günlerden cumartesi ve ben geçen salı, çarşamba ve perşembe geceleri kendi evimde yatmadım. Başka bir evde ve benim yatağım olmayan bir yatakta yattım. Ve benim evimde olmayan, benim yatağım olmayan yataklardaki bütün yatışlarımda olduğu gibi gayet makul saatlerde çok zorlanmadan uyandım. Ama cuma günü evime döndüm ve o gece kendi yatağımda uyudum. Cumartesi günü katılmayı çok arzuladığım bir etkinlik olduğu için erken kalkma niyetindeydim. Ama nafile yine öğleyi gördük. Kaldı ki bu sorunla ilgili bildiğim bir şey de sorunun kaynağının yatağım olmadığı. Çünkü bilen bilir ben yaz tatilinde bir aya yakın bir süre boyunca ve sonrasında ara ara sınav dönemlerinde sadece uyanabilemek adına ben salonda çekyatlarda da yattım. Hatta yine uyanmak kolay olsun diye çekyatı açmadan, sofa şeklindeyken yattım. Ama yine de olmadı. Kendi evimde bunna yani uyanmaya muaffak olamıyorum. İşin kötüsü bunun benden mi yoksa evimden mi kaynaklandığına da emin değilim. Ama dediğim gibi ortada bana göre ciddi bir sorun var ve ben bunu şu anda bu yazıyı yazarken bu sorundan kendime yüksek sesle bahsediyorum. Umarım bunlar çözüm için adım atmama yeter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder