Bir final dönemine daha başladık. Aslında bugün finallerin 3. günü ama ben daha yeni yeni idrak ediyorum final döneminin başladığını. Hoş bu 3 günde 2 de sınav olduk ama nedense ancak bugün akışkanlar mekaniği sınavından çıkıp sınavlara 3-4 günlük bir ara verince fark ettim finallerin başladığı ve akademik yılın bitmek üzere olduğunu.
Bu ODTÜ'deki 4. final dönemim ve herhangi bir farklılık göstermiyor. Her sene olduğu gibi bu sene de finallerin başlamasıyla veya biraz daha öncesinde başlayan bir rahavet havası sardı beni ve çevremdeki insanları. Ve yine her sene olduğu gibi final dönemlerinde dikkatlerini toplayıp bazı konulara -genel olarak (olması gerektiği üzere) derslere- yoğunlaşabilen insanlara bakıyoruz imrenerek. Hoş bu olay her sene daha vahim bir hal alıyor. Her sene daha erken ve daha etkin bir rehavet havasına kapılıyoruz. Odaklanmamız ise sene içinde bile yok denilebilecek seviyelere düştü. Uzun lafın kısası her geçen sene durgunluğa büyük bir adım daha yaklaşıyoruz. O noktaya belki başka hiç bir insanın gitmediği kadar hızlı ilerliyoruz. Ve açıkça söylemek gerekirse bu beni korkutuyor.
Tabi bu dönemin bir de güzel yanı var. Bu konuların farkına varmak. Sene içinde bizi içten içe rahatsız eden ama hep savsaklamak için bahane bulabildiğimiz konuları düşünmemiz için iyi bir dönem bu final dönemleri. İnsanlar hep kararların eşiğine geliyor bu dönemlerde. Ve yine zaman ilerledikçe yani her düşünce döneminde cavap vermeye daha da yakınlaşıyor insan. Benim gibi cevabı bulabileceğiyle umuduyla yaşayan insanlar için bu yeterince iyi bir motivasyon.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder