arama

Pazar, Eylül 07, 2025

dkdt

Draft kutuma düşme tarihi (dkdt): 14.12.2023

Bu blogda daha önce defalarca draft kutumda bekleyenlere değindim. Güncel istatistikleri paylaşmak bu değinişlere neden ihtiyaç duyduğumu güzelce anlatır sanırım. 2006 yılından beri yazdığım bu mecrada, bu güne kadar 167 adet yazı yayınlamışım. Bunun üçte birinden biraz fazlası, yani 65 başlık iste taslak halinde draft kutusunda yer alıyor. Hayatımın en özel kişisi başta olmak üzere bu konuda beni ikaz eden insanlara zaman zaman denk gelmişliğim de var. Hatta buna da dayanarak, blogun 10. yaşını hatırladığım yazımda, adını bu yönde değiştime ihtimaline bile değinmiştim. Bunun öncesinde de, 2014'te Bencillik ya da Darft Kutusu başlığını düştüğüm bir şeyler karalamışım ama ironin en kuvveti şekilde vucüt bulabilmesi için bu yazı da taslağın ötesine geçememiş. Belki draftception adıyla sinemada değerlendirmeliyim bu durumu. 

Şaka bir yana aklıma düşen bazı şeylerin pişmesi beklediğimden uzun zaman alabiliyor. Bu sürede bu fikirlerin bazıları eleniyor. Zaman zaman geriye dönüp bunları temizliyorum. Bazıları ise ne kadar uzun zaman geçse de orada durup yayınlanacak hale geleceği günü bekliyor. Bunun da en iyi örneği, tamamlanmayı 10 sene kadar bekleyen İstanbul II'dir herhalde. 

ODTÜ Sanat 20 yergisinin iv başlıklı bölümünde değindiğim kaygılara bir tezat içeriyor gibi görünse de burada yapmak istediğim güncel bir konudan sıcağı sıcağına bahsetmek değil. Daha ziyade, değinmek istediğim şeyden bahsetmemin ne kadar sürdüğünü -öncelikle kendime- göstermek. Bu da burada yazmka istediklerim hakkında belki bana bir açıdan yol gösterici olabilir. Ayrıca bir noktada yazıya dönerse bu fikrin ne zaman başladığı ve okunabilir hale ne kadar sürede geldiğini paylaşmamın da okura saygı olabileceğini düşündüm. Bu sebeplerden ötürü en azından bir süre bu tarhi notlarını düşmeyi planlıyorum.

Bu yazıyı aklıma düştüğünden beri yazmaya başladığım taslaklara dkdt ekliyorum. Yani, bundan sonra gelecek yazıların bir çoğunda bu tarih görülebilir olacak. Bu yazıyı oluşturmaya başladığımda böyle demişim ama aradan geçen bunca zamana ve bu zamanların getirdiği imkana rağmen başında dkdt yazan ilk yazı bu açıklamadan önce blogda yerini aldı. Bu da merak eden olursa diye, pek bekletmeden peşinden geldi.

Güncelleme

dkdt: 16.12.2023

Aslında bu yazıyı yukarıdaki tarihte görebileceğiniz gibi 2023 biterken, birazda bir yıl sonu raporu gibi düşünerek kaleme almaya başlamıştım ama ancak bugüne geldi. Bu da 17 sene boyunca sürdürdüğüm bir ısrarın kesintiye uğradığı anlamına geliyor. Kendimi savunmam gerekirse burada anlatmayı planladığım dönemde insanlık için küçük ama benim için son derece büyük bazı gelişmeler yaşandı. Bunları hak ettiğini düşündüğüm şekilde aktarmayı bir türlü beceremediğim ya da becerebileceğimi düşündüğüm bir durumda bulunmadığıma kani olduğum için sürekli ertelenegeldi ve bu ana ulaştı. 

O zamandan bu zamana neler olduğuna bir şekilde bakma:

İlk olarak 2023'e bakınca diğer her şeyin yanında küçük bir ayrıntı seviyesinde kaldığ bu yazının da ağırlık merkezine oturacak, tek bir olay öne çıkıyor. O da bir süredir hayatımzıı birleştirmeye çalıştığımız Büşra ile resmen evlenmiş olmamız. 

Bunu da peşi sıra, içimize sinen bir şekilde kutlamamız takip ediyor. O güzel akşamın bir anısı olarak şu fotoğraf da burada dursun:




Kendisinin hayatımdaki yeri resmiyet kazanmışken Büşra'yı buraya yazmaya ikna ettiğimi de mutlulukla söyleyebilirim. Kıdemli editör Selahattin Özpalabıyıklar'ın mesleğiyle ilgili denemelerini topladığı ilk kitabın adı olan "İtalik Benim" ile anlattığı gibi yazı tiplerini ya da renkleri paylaşmalıyız kendisiyle ki ortak yazılarda nereyi kimin yazdığı belli olsun. Son sözü söyleme merakımdan dolayı beyaz bende kalır herhalde ama kırmızının kimde olacağı kesin:

Merhaba ben Büşra. Yıllardır okuduğum, bir parçası hissettiğim bu bloga yazma şansım olduğu için çok mutluyum. Sayın Emre Yılmaz beyefendi ile hayatlarımızı, en önemlisi kütüphanelerimizi birleştirdik. Birlikte keşfetmeye, okumaya, öğrenmeye ve yürümeye devam ediyoruz ☺

Yukarıda belirttiğim resmiyetten sonra sıra biraraya gelmekti. O da tahmin ettiğimden daha uzun ve yıpratıcı bir süreç oldu. Ama nihayetinde geç ve güç olsa da geçtiğimiz Eylül ayında Büşra'nın yanına taşınabildim. Şimdi onun Almanya'da kurduğu düzene eklemlenmye çalışıyorum ya da başka bir deyişle birlikte bir düzen kurmaya çalışıyoruz.kedi